31 Ağustos 2016 Çarşamba

Gazbeton Nedir?

Gazbeton; silisli kum (kuvarsit), çimento, kireç ve su karışımıyla oluşturulan harcın basınçlı buhar altında sertleşmesi ile elde edilen gözenekli bir yapı malzemesidir.

Gazbeton Bileşenleri


Modern dünyanın duvar örgü malzemesi olarak bilinen gazbeton; beton ve geleneksel kagir malzemelere oranla daha hafif olup, ısı ve ses yalıtımı, deprem güvenliği, yanmazlık gibi konularda fark yaratmaktadır.

Gazbeton’un %85’i durgun hava içeren gözeneklerden oluşur. Gazbetona yüksek ısı yalıtımı ve en hafif yapı malzemesi olma özelliğini sağlayan bu küçük gözenekler içine sıkışmış kuru havadır.

Gabzeton Blok


Yüksek teknoloji ile üretilen gazbeton duvar örgü malzemesi olmasının yanı sıra farklı işlevlerde de kullanılmaktadır. Yapı Malzemeleri, Yapı Elemanları (Donatılı), Gazbeton Yapı Sistemi ve Isı Yalıtım Levhaları gibi farklı kullanım alanları mevcuttur. Gazbetona farklı işlevler edinmesi önemli Ar-Ge çalışmaları ile mümkün olmuştur. Bu teknoloji ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle beraber Türkiye bu alanda küresel olarak öncü ülkeler arasındadır.

Gazbetonun sahip olduğu bu özellikleri ile inşa edene, kullanıcıya ve doğaya güven vermektedir. Uluslararası dokümanlarda AAC (Autoclaved Aerated Concrete) olarak anılan gazbeton, dünyada ve özellikle Avrupa’da koşulsuz olarak üstünlüğü kanıtlamış ve kabul görmüş bir yapı malzemesidir.


17 Ağustos 2016 Çarşamba

17 Ağustos 2016 itibariyle Türkiye’de Deprem Güvenliği

17 Ağustos ülkemizde yaşanan en büyük ve unutulmaz felaketlerden biridir. O günden itibaren deprem farkındalığı ve güvenliği konusunda ciddi kararlar alındı ve önemli bir sürece girildi. Bu süreç günümüzde devam etmekle birlikte önümüzde hala katedilmesi gereken uzun bir yol bulunmaktadır.


Özellikle, 2012 tarihinde TBMM’de geçen ve kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunda; Deprem öncesi alınacak tedbirleri düzenleyen bu yasayla, kötü yapıların yıkılarak, bütüncül bir planlamayla düzgün yapılaşmanın sağlanacağı ve yerel malzeme kullanılarak yerli üretimin teşvik edileceği belirtilmesine karşın belirlenen amaç doğrultusunda gerekli uygulamalar tam anlamıyla yapılamamıştır. Halen Ülkemizde 17 Ağustos 2016 itibariyle, 19 milyon mevcut yapı stokunun % 67’sinin ruhsatsız, % 60’ının ise 20 yaş üstü yapılardan oluştuğu düşünülürse, mevcut bina stokunun yarısının güçlendirilmesi ve ülke genelinde 20 yılda 14 milyon konutun elden geçirilmesi gerektiği görülmektedir.

Geçtiğimiz yıldan bugüne, değişiklikleri TÜİK verilerine göre değerlendirmek gerekirse, 2015 yılında eksi değerlere inen yeni inşaat ruhsatları ve yapı kullanım izin belgeleri, 2016 yılında bina sayısı bazında bakıldığında artış göstermiştir. 2016 yılının ilk üç ayında bir önceki yıla göre, Yapı Kullanım İzin Belgelerinde artış oranı %2.6 olurken,  bina ruhsatlarında bu oran %28'e ulaşmıştır. Diğer bir ifadeyle, içinde yaşamın başladığı yeni bina sayısı artışı %2.6 (yaklaşık 24.000 adet bina) olurken, inşaatı başlayan bina sayısı artış oranı ise %28 (yaklaşık 33.000 adet bina) olmuştur. Bu değerleri, Ülkemizde depreme güvenli yapı sayıları ile karşılaştırdığımızda, yapacağımız çok işimiz olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bayındırlık Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü eksperlerinin 17 Ağustos depremi sonrası bölgede yaptıkları inceleme neticesinde verdikleri raporlarda, donatılı gazbeton yapı elemanları ile taşıyıcı sistemi inşa edilmiş olan binlerce konutun 1999 Marmara Depremini hasarsız olarak atlattığını belgelemişlerdir.  

Hafif bir kagir yapı malzemesi olan gazbeton, yapılara ek yük getirmez. Böylece depreme karşı yapının dayanımını artırır. Bunun yanında gazbeton, A1 sınıfı hiç yanmaz bir yapı malzemesidir, deprem sonrası çıkabilecek yangınlarda yaşam güvenliği ve yapı güvenliğini sağlayarak, büyük kayıpların engellenmesine katkıda bulunmaktadır.


1999 Marmara Depremini takip eden yıllarda, yapıların deprem güvenliğinin sağlanması yolunda atılan adımlarda, kendi sektöründe çabalarını arttırarak sürdüren TGÜB, “donatılı gazbeton yapı elemanları ile taşıyıcı sistemi inşa edilen yapıların geliştirilmesi doğrultusunda ARGE çalışmalarını başlatmıştır. Bu çerçevede, iki yılı aşkın sürede ODTÜ ve İTÜ işbirliğinde yürütülen taşıyıcı sistem için ARGE çalışmaları sonuçlanmak üzere olup tasarım kriterleri oluşturulacaktır. Hiçbir taşıyıcı sisteme ihtiyaç duymadan Gazbeton Yapı Elemanları ile depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesini sağlayan sistem, ülkemizde deprem güvenli, yangın güvenli, enerji verimli, sağlıklı, çevre dostu, çağdaş yapıların çoğalmasına katkıda bulunacaktır.

8 Ağustos 2016 Pazartesi

Avrupa’nın Gazbeton Lideriyiz!

Ülkemizde gazbeton ilk olarak 1950’li yıllarda Almanya’dan ithal edillerek İstanbul Hilton Oteli’nin yapımında kullanıldı. Buna müteakip kısa sayılabilecek bir süre sonunda 1963 yılında Türkiye’deki ilk gazbeton fabrikasının temelleri atıldı.



Yıllar içinde, ısı yalıtım bilincinin ve gazbetonun fark yaratan diğer üstün özelliklerinin anlaşılması ile gazbeton kullanımı giderek yaygınlaştı, üretici sayısı ve üretim hacmi arttı. Enerjinin verimli kullanılması gerektiğinin anlaşılması ve buna yasal zemin oluşturma çabalarının ardından gazbetonun da bu kapsamda ciddi bir fayda oluşturduğu görüldü ve talep her geçen gün yükseldi. Bunların yanında sektördeki rekabetin sektörün ve pazarın büyümesine sağladığı katkıyı ayrıca vurgulamak gerekir. Sektörde oyuncu sayısı arttıkça pazar da aynı oranda büyüdü. Ve nitekim 2015 yılı yani TGÜB’ünde 25. Yılında Türkiye, gazbeton üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri, Avrupa’nın ise lideri konumuna geldi.

Günümüzde Türkiye, gazbeton alanında dünya standartlarında üretim yapan, önemli Ar-Ge çalışmaları ile inovatif ürünler geliştirebilen küresel çapta bir aktör konumundadır.

Ülkemizde  sahip olduğu toplam 13 üretim tesisi ile, gazbeton sektörü yıllık 5 milyon metreküp üretim kapasitesi, 4 milyon metreküp satış hacmine ulaşmış bulunuyor. Bu rakamlar Türkiye’yi Avrupa’nın lider gazbeton üreticisi yapmaktadır.